Avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekte ve faaliyet gösterdiği çalışma alanlarında, müvekkillerinin ihtiyaç duydukları hukuki desteğin tespiti ve temini ile sorunlarının çözümlenmesini amaçlamaktadır.
"Hukukun Üstünlüğü" prensibi ışığında, tecrübesiyle harmanladığı güncel bilgi birikimi ile temsil ettiği müvekkillerinin hukuki destek, talep ve ihtiyaçlarını doğru, pratik ve dinamik şekilde çözüme kavuşturmaktadır.
Temelleri güven, şeffaflık ve meslek ilkelerine dayanan büromuz, müvekkillerimizin hukuki ihtiyaçlarına dinamik ve çözüm odaklı bir yaklaşımla cevap vermeyi hedefler.
Müvekkillerimiz ile kurduğumuz ilişkinin temelini Avukatlık Meslek Kuralları doğrultusunda gizlilik, karşılıklı güven ve özenli takip unsurları oluşturur. Her bir müvekkilimizin ihtiyacını ve beklentisini ayrı ayrı değerlendirerek en doğru hukuki prosedürü belirleriz.
Deneyim ve ekip çalışmasına olan inancımızla, kaynakları etkin kullanarak çözüm odaklı ve güvenilir hizmetler sunarız. Kalite politikamız gereği, müvekkillerimizin büyüme planlarına uygun, yasalara ve sosyal sorumluluk bilincine sahip çözümler üretiriz.
Türkiye’nin önemli ticari merkezlerindeki çözüm ortaklarımız ve işbirliği içinde olduğumuz hukuk büroları sayesinde, müvekkillerimizin yurt içi ve yurt dışındaki hukuki ihtiyaçlarını etkin ve koordineli bir şekilde karşılarız.
Büromuzda Türkçe ve İngilizce dillerinde hukuki danışmanlık hizmeti sunar, takip edilen süreçlerle ilgili düzenli raporlama yaparız. Bizim için en önemli unsur, kaliteli hizmet sunarak müvekkil memnuniyetini en üst düzeyde tutmaktır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye genelinde yaklaşık 6.5 milyon yapının yenilenmesi gerekmektedir. Bu sayı, mevcut yapı stokunun neredeyse %40’ına denk gelmektedir. Kentsel dönüşümün doğrudan ya da dolaylı olarak toplumun büyük bir kesimini etkilediği ortadadır. Böylesine geniş kapsamlı ve çok yönlü bir süreçte hak kayıplarının önlenmesi, işlemlerin hukuka ve usule uygun şekilde yürütülmesi hayati önem taşımaktadır.
Kentsel dönüşüm süreci genel itibariyle aşağıdaki şekildedir;
gibi birçok teknik ve hukuki aşamayı içermektedir. Bu aşamalardan herhangi birinde yapılan eksiklik veya hata ciddi hak kayıplarına, zaman kaybına ve maddi zararlara yol açabilecektir. Özellikle arsa paylarının korunması, adil paylaşımın sağlanması ve sözleşmelerde taraf menfaatlerinin dengelenmesi bakımından hukuki destek almak sürecin sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır. Bu nedenle, kentsel dönüşüm süreçlerinde tecrübeli bir avukattan hukuki danışmanlık alınması sadece bir tercih değil, çoğu durumda zaruridir. Alanında uzman bir avukat, hem bireysel hakların korunmasına katkı sunmakta hem de sürecin usulüne uygun ve hızlı şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktadır. Kentsel dönüşüm süreçlerinde her adımda bilinçli hareket edilmesi, sözleşmelerin ayrıntılı biçimde değerlendirilmesi ve olası hak kayıplarının önlenmesi adına hukuki destek alınmasını önemle tavsiye ederiz. Bu kapsamda İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlardan destek alabilir veya alanında uzman avukatlardan yardımı almak için Nevruz Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Kentsel dönüşüm ülkemizin hemen hemen her ilinde veya ilçesinde görebileceğimiz kamu ve özel sektör iş birliği ile gerçekleştirilen, mevcut bölgenin iyileştirilmesi ve düzenli kentleşmenin sağlanması amacıyla başlatılan projeleri kapsayan bir süreçtir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıkladığı verilere göre, ülkemizde yaklaşık 6.5 Milyon binanın yenilenmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu sayı, ülkemizdeki yapı stokunun yaklaşık %40’ına tekabül etmektedir. Bu süreçte asıl amaç eski ve işlevsiz riski binaların yenilenerek çevreye uyumlu modern, depreme dayanıklı riskli binaların güçlü binalara dönüşümünün hızlandırılmasıdır. Uygulama kapsamı gittikçe genişleyen kentsel dönüşüm uygulamalarının temel ve müstakil kanuni dayanağı 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunundur. 6306 sayılı Kanun kapsamında süreç aşağıdaki şekildedir;
Bir binanın riskli yapı kategorisine girip girmeyeceğine 6306 sayılı Kanun kapsamında yer verilmiştir. 6306 sayılı Kanun’un 2/1-d maddesinde riskli yapı;
yapıyı veya yapıları ifade etmektedir. 6306 sayılı Kanun kapsamında, riskli yapı tespiti; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kurumlar tarafından yürütülen bir süreçtir. Bu süreçte, yapıya ilişkin mühendislik ölçümleri yapılmakta; malzeme analizleri, zemin etütleri ve taşıyıcı sistem elemanlarının (özellikle taşıyıcı kolonların) durumu detaylı şekilde değerlendirilmektedir. Hangi yapıların riskli yapı tespitine konu olabileceği ise yine 6306 sayılı Kanun çerçevesinde belirlenmiştir.
Kentsel dönüşüm süreciyle alakalı riskli yapıların tespitine yönelik işlemler dört aşamada gerçekleşmektedir. Bu aşamalar aşağıdaki şekildedir;
Kentsel dönüşüm sürecine karar verdikten sonra öncelikle tercih ettiğiniz müteahhidin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen müteahhitlik lisansına sahip olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Müteahhidin bitirmiş olduğu projeler dikkatlice incelenmelidir. Sunmuş olduğu projenin tamamlanması ve sürecin başarıyla sonuçlanması için sağladığı maddi güvencelerin dikkatlice incelenmesi de ayrıca önem arz etmektedir. Anlaşılan inşaat firmasının güvenilirliği noktasında güvence sağlandıktan sonra en önemli olan husus imzalanacak inşaat sözleşmesinin menfaatinizi koruduğundan emin olunmasıdır. Ayrıca yapının ve arazinin konumu, arsasın özellikleri gibi birçok detayı içeren nitelikli bir planın oluşturulması da gerekmektedir. İnşaat sözleşmesinin, bu alanda deneyimli ve menfaatlerinizin korunmasını sağlayan, ayrıca olası olumsuz durumlar için cezai şartları içeren bir sözleşme ile desteklenerek hazırlanması büyük önem taşımaktadır. Sözleşmenin anlaşılır ve detaylı hazırlanması, tarafların mevcut haklarının korunması ve sonrasında karşılaşabilecekleri hak kayıplarının önüne geçilmesi ve yasal süreçlerde dayanak olarak kullanılması noktasında ihmal edilemeyecek kadar önemli bir aşamadır. Sözleşmenin arsa payı karşılığı mı yoksa kat karşılığı mı belirleneceği de koşullara göre farklılık arz etmektedir. Görüldüğü üzere, sözleşmenin hazırlanma sürecinde profesyonel bir destek alınması büyük önem taşımaktadır.
Kentsel dönüşüm sürecinin desteklenmesi amacıyla taraflara çeşitli finansal teşvikler ve yardımlar yapılmaktadır. Bu teşvik ve yardımları üç temel başlık altında incelemek gerekmektedir;
Kira yardımından kimler yararlanabilir?
Yapıların malikleri, yapıda ikamet etmek şartı ile kiracılar ve sınırlı ayni hak sahipleri yararlanabilmektedir.
Kira yardımı süresi ve miktarı nedir?
Kira yardımı süresi azami on sekiz aydır. Konut/işyerinde sınırlı ayni hak sahibi olarak ikamet edenlere beş aylık, gecekondu sahiplerine iki aylık, kapıcı olarak kapıcı dairesinde ikamet edenlere beş aylık kira yardımı ödenmektedir.
İstanbul ili için geçerli kira yardımı miktarı nedir?
Bakanlık Tarafından Sağlanan Kira Yardımı:
İstanbul ili için riskli yapının maliki 8.000,00-TL
Kiracı (defaten) 16.000,00-TL
Sınırlı aynı hak sahibi (defaten) 40.000,00-TL
İBB Tarafından Sağlanan Kira Yardımı:
Riskli yapılarda oturan kiracılara ve hak sahiplerine 10.000,00-TL,
Kiracı emeklilere 12.000,00-TL,
Binada ikamet etmeyen maliklere ise on sekiz ay boyunca aylık 6.500,00TL kira yardımı yapılmaktadır.
İBB’den kira yardımı alanlar aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği kira yardımından da yararlanabilmektedirler.
Başvuru süreci ve gerekli belgeler nelerdir?
Riskli yapının tahliye edildiği veya yıktırıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde, riskli yapının bulunduğu ildeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüklerine veya İstanbul ilindeki ilgili İlçe Belediye Başkanlığına başvurulur.
Bir diğer teşvik ise faiz desteğidir. 6306 sayılı Kanun kapsamında faiz desteği sağlanmasına ilişkin esaslara değinilmiştir. Bu kanun kapsamında süreç ise aşağıdaki şekilde işlemektedir;
Faiz destekli krediler, Bakanlıkça onaylandıkları ilgili tarihte geçerli olan Bakanlar Kurulu Kararı veya Cumhurbaşkanı Kararı hükümlerine tabidir. Faiz desteği verilebilmesi için tahliye/yıkım tarihinden itibaren bir yıl içinde Bankaya başvurulmuş olması gerekir. Bu Karar kapsamında Bakanlıkça onaylanan faiz destekli kredilerin kullandırılma süresi, Bakanlık tarafından verilen faiz desteği uygunluk yazısı tarihinden itibaren iki yıldır.
Faiz desteğinin geri ödemesine ilişkin ise nasıl bir yol izleneceği yine 6306 sayılı Kanun kapsamında aşağıdaki şekilde açıklanmıştır;
Hak sahiplerinin bankalar ile yapılacak olan protokoller kapsamında kullanacakları kredinin anapara riski ile faiz desteği dışında kalan faiz ödemelerinden doğan risk tamamen bankaya aittir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul'da kentsel dönüşümün desteklenmesi ve hızlandırılması amacıyla “Yarısı Bizden Kampanyası” kapsamında her bir konut için destek tutarlarının artırılmasının ardından merak edilen soruları yanıtlamıştır. Bu kapsamda;
Riskli olarak tespit edilen binalar tapu müdürlüğüne bildirilecek ve tapu kütüğüne işlenecektir. Malikler, tapu müdürlüğünce yapılacak tebligattan itibaren 15 gün içinde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne verecekleri bir dilekçe ile riskli yapı tespitine itiraz edebileceklerdir. Yapılan bu itirazlar ise, 4’ü Üniversitelerce ve 3’ü Bakanlıkça belirlenen ve 7 üyeden oluşan Teknik Heyet tarafından inceleyecektir. Teknik Heyetin, riskli bina raporunu uygun bulması halinde rapor kesinleşecek ve yıkım süreci başlayacaktır. İtiraz sonucunda binanın riskli olmadığına karar verilmesi halinde tapuya konulan şerh kaldırılacaktır.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, yeni düzenlemelerle birlikte büyük bir yatırım sahası olarak ortaya çıkan kentsel dönüşüm danışmanlığı kapsamında yatırımcıları, gayrimenkul maliklerini ve inşaat firmalarını temsil ederek karmaşık süreçlerin yürütülmesi, sözleşmelerin hazırlanması ve ihtilafların çözümünde yasal destek vermektedir. Bu amaçla;
Yatırımcılara, Maliklere ve inşaat firmalarına en iyi çözümü sunarak Kentsel Dönüşüm sürecinin en avantajlı şekilde sürdürülmesini ve en kısa zamanda maliklerin yeni binalarına kavuşmalarını sağlamaktır.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, müvekkillerine faaliyet gösterdikleri sektörlerde gereksinimlerine uygun olarak;
Konularında şirketlerin ihtiyaçlarını tespit ederek şirket yetkililerine raporlama yapmaktadır.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, mülkiyet sahiplerine, yatırımcılara mülkiyetlerinin devri ve yönetimi konularında danışmanlık ve her türlü gereken işlemlerin idari mercilerde yapılması yönünde hizmet vermenin yanı sıra gayrimenkul proje gelişimi konusunda uzmanlaşmıştır. Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu Ecrimisil, Elatmanın önlenmesi, Ortaklığın Giderilmesi, Kira bedelinin tespiti, Tapu iptal ve tescil, Tapu kayıtlarında mevcut hataların düzeltilmesine yönelik davalar ve tahliye davalarında avukatlık hizmeti ile, Alım – satım, Gayrimenkul satış vaadi ve Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin düzenlenmesi denetlenmesi, Gayrimenkul alım satım işlemleri, kiralanması, yabancıların gayrimenkul edinmeleri işlemleri vs. konularda hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, kat maliklerinin, onların bağımsız bölümlerinde sürekli oturan kimselerin, apartman yönetimlerinin ve içerisinde çarşı, dükkan, mağaza, depo, ofis ve konut bloklarının yer aldığı kompleks siteler başta olmak üzere toplu yaşam alanlarının yönetimi hususunda Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri ve komşuluk hukukunun genel ilkeleri kapsamında danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu bağlamda;
Konularında karşılaştıkları hukuki uyuşmazlıkların çözümünü sağlamaktadır.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, iş hukuku danışmanlığı kapsamında şirket, vakıf ve dernek statüsündeki müvekkillerine hukuki riskleri önleyici ve düzenleyici hizmetlerin yürütülmesinde destek verdiği gibi, ihtilaf sonrası uzlaşma, uyuşmazlığın yönetilmesi aşamalarını da takip etmektedir.
Ekibimiz;
Konularında önleyici ve düzenleyici hizmetler vermektedir. Danışmanlık hizmetleri süreklilik arz eden şekilde insan kaynakları departmanlarının eğitimini de içermekte, böylece şirket içi uygulamalarda yaşanan sorunların azaltılması amaçlanmaktadır.
İhtilafların mahkemeler önünde çözümlenmesi aşamasında ise,
Konularında müvekkillere yasal vekillik hizmeti sunulmaktadır.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve sair mevzuat kapsamında, veri işleyenlerin, uyum sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Mevzuata uyumluluğun yanı sıra, kişisel verilerin korunması şirketlerin ticari itibarı ve piyasa değerleri ile doğrudan ilgili olup, Türkiye’de ve dünyada, bilhassa Avrupa’da kişisel verilerin korunmasına dair bilincin artması ve mevzuatların yürürlüğe girmesi sonucunda, bu konu şirketler için her geçen gün daha önemli ve hayati bir hale gelmektedir.
Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, müvekkillerine yönelik olarak, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve sair mevzuata uyum süreci kapsamında:
Dair bilinç oluşturulması ve uyumun sürekliliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütmektedir.
Nevruz Hukuk & Danışmanlık Bürosu, alacak ve borç ilişkisinin ticari hayattaki önemi ile nakit ihtiyacının karşılanması kapsamında, icra ve iflas hukuku alanında hız ve hukuki güvenliği merkeze alan bir yapılanma kurmuştur. Alacak tahsili, bir işin yapılması veya yapılmamasına yönelik olarak icra hukuku işlemleri kapsamında gerek alacaklılar gerekse borçlulara yasal danışmanlık ve vekillik hizmetleri verilmektedir.
Alacağın tahsili kapsamında;
Konularında hukuki danışmanlık ve hizmet vermektedir.
Gelişen toplumsal yaşam içindeki karışıklık hukuki anlaşmazlıkların yanı sıra ceza soruşturma ve kovuşturmalarının da artmasına da sebep olmaktadır. Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, cezai soruşturma ve kovuşturmalarda ceza hukukuna ilişkin teknik bilginin ve uzmanlığın son derece önemli olduğuna dikkat edilmesi gerekmekle birlikte, ceza kanunlarındaki suç tiplerine ilişkin müvekkillerimize etkin hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Sürecin son derece titiz bir şekilde takip edilmesi, gerekli hukuki işlemlerin süresi içinde yapılması ve hukuki müdahalenin doğru tespit edilmesi Ceza hukukuna bakımından son derece önemli olup, olumsuz neticelerle karşılaşmamak için dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu bu doğrultuda soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında müşteki, mağdur, şüpheli ve sanık müvekkillerimize destek sağlamakta ve müvekkillerimizin hassasiyetlerini dikkate alarak her türlü işlemlerin hukuki denetimi ve değerlendirilmesi, bu işlemler neticesinde verilen kararlara karşı yapılacak itirazlar, bu süreçte gerekli tüm hukuki bilgi ve desteğin verilmesi hususlarında da faaliyet göstermektedir.
Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’nun kurucusu Av. Fırat Nevruz, 2014 Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden “Onur Derecesi” ile mezun olmuştur. Mezuniyet sonrası yapmış olduğu avukatlık stajı ardından 2016 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini alan Av. Fırat Nevruz, aynı yıl “Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu”nu kurmuştur. Av. Fırat Nevruz, ağırlıklı olarak Şirketler & Sözleşmeler Hukuku, Kentsel Dönüşüm Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Kat Mülkiyeti Hukuku, İş Hukuku ve Kişisel Veriler Hukuku’na ilişkin danışmanlık ve davalarda müvekkillerine Türkçe ve İngilizce hizmet vermektedir.
Selensu Armağan, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezundur. İstanbul Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık mesleğini sürdürmektedir. Lisans eğitimi süresince, ILSA (International Law Students Association) ve ELSA (European Law Students Association) gibi uluslararası öğrenci kuruluşlarında yönetim kurulu üyesi ve direktör olarak görev almıştır. Aynı zamanda, üniversitenin hukuk klinikleri kapsamında hak temelli gönüllü projelerde aktif rol üstlenmiş; çeşitli konferans ve çalıştaylarda sunuculuk yaparak akademik faaliyetlerde bulunmuştur. Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’nda şirketler hukuku, kentsel dönüşüm ve imar hukuku ile ceza hukuku alanlarında avukat olarak görev yapmaktadır.
Kevser Öztürk, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, ardından Mef Üniversitesi’nde özel hukuk alanında tezli yüksek lisans programına devam etmiştir. Akademik gelişimine uluslararası düzeyde katkı sağlamak amacıyla İngiltere’de MDA College’da eğitim almış; ayrıca University of London tarafından sunulan “Introduction to English Common Law” ve “Citizenship and the Rule of Law” başlıklı programları başarıyla tamamlamıştır. Hukuk eğitimi ve yurtdışı deneyimleriyle teorik bilgisini pekiştirirken, uygulamaya yönelik çalışmalarıyla da mesleki deneyim kazanmıştır. İstanbul barosu’na kayıtlı olarak avukatlık mesleğini sürdürmektedir. Özellikle şirketler hukuku, iş hukuku ve kentsel dönüşüm hukuku alanlarında aktif olarak çalışmaktadır.
Henüz biyografi eklenmedi.
Nevruz Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, çalışanlarına iş alanlarına göre yapılandırılmış bir kariyer sunmaktadır. Yabancı dil bilgisi yüksek, ekip çalışmasını seven, azimli, araştırmacı ve güçlü iletişim kabiliyetine sahip Avukat ve Stajyer Avukat adaylarının başvurularını değerlendirmeye almaktan mutluluk duyarız.
Hukuk Fakültesi 3. sınıfı bitiren öğrencileri yaz dönemi stajyeri olarak aramızda görmekten mutluluk duymaktayız. Lütfen başvurularınızı “Yaz Stajı” başlığı ile kariyer@nevruzhukuk.com adresine gönderiniz.